Bu Yazıda Kitapçılardan Bir İsteğim Var !!!

sahaf

sahaf

sahaf

sahaf


Herkese Merhaba,

Resimdeki kitapçılar ne kadar güzel değil mi? Hımmm şimdi oraları mis gibi kağıt, kitap kokuyordur. Kokusu sizinde burnunuza geldi mi? Sağınız solunuz her yer kategorize edilmiş harika kitaplarla dolu.
Evet ben bu kitap kokusunu çok özledim. Neden mi? Çünkü çooook uzun süreden beri kitaplarımı internetten seçerek almak artık canımı sıkmaya başladı. Eeee diyeceksiniz ki şimdi, sen de git kitapçılardan al sana engel olan mı var ama alamıyorum. Sebebi de kitapçıların internet sitelerine oranla çok ama çok pahalı olması. Bu yüzden İçim el vermiyor.

Şimdi size bir örnek vereyim; sevdiğim kitapçılardan birine gidiyorum, raflar arasında gezip kitapları inceliyorum. Almak istediğim kitaplardan birini elime alıp kitabın arkasında yazan fiyata bakıyorum; 27tl . Aynı kitabın fiyatına kitapçının internet sitesine baktığımda ya da diğer internet satış kitapçıları ile karşılaştırdığımda (ki artık en ucuz nerede bulabilirsiniz ya da hangi sitede o ürün ne kadar tek bir siteden görebileceğiniz yerler var) ise işte size hayal kırıklığı; kitap 22 tl. şimdi tek bir kitapta 5tl fark var.
Kitap sever insanlar bilirler. Asla tek bir kitap sipariş edilmez. Genelde 50tl ve üzeri kargo bedavadır ve 50 tl üzeri çoktan aşılmıştır. Şimdi 5 kitap alsanız internetten, bir de bu kitapları kitapçıdan alsanız kitapçıdan alacağınız 5 kitap ücreti ile internetten 6 kitap alabildiğinizi görürsünüz. O bir kitap var ya işte o kitap çok önemlidir:) Zaten böyle bile olmasa sanırım çoğu kişi internetten almayı bu sebepten dolayı daha uygun buluyorlar benim gibi; fiyatı uygun, vakit yok, kapıma kadar geliyor vs gibi sebeplerden..

Ama size söylüyorum ben buna rağmen tatmin olmuyorum. Ben o kitaplara ellemek, kitapların kokusunu içime çekmek, kasaya kadar o kitapları taşımak, parasını ödeyip sonrada onları değerli bir hazine taşır gibi dikkatli bir şekilde elimde, kucağımda taşımak ve eve gelir gelmezde kitaplığıma özenle yerleştirmek istiyorum. Arada sırada bile olsa kitapçılar dönemlik vs indirim yapamazlar mı? ya da ne bileyim benim gibi düşünen birileri mutlaka vardır. Hatta eminim ki bu tür talepler ve şikayetler bu firmalara da iletiliyordur. Lütfen bir çözüm yolu bulunsun bu duruma...

Ben kendimce 2. el kitaplar satan sahaflara uğrayarak arada bu açığı kapatmaya çalışıyorum ama yeni çıkan kitaplar olduğunda ya da bazen bir serinin devam kitabı raflardaki yerini aldığında kitabın siparişini verip kargolanıp elime geçmesini beklemekte benim için ayrı bir azap konusu oluyor maalesef.

Umarım kitapçı ve internet siteleri arasındaki bu uçurum fiyat farkları hakkında bir düzenleme yapılır yakında. Umarım sesimi duyan birileri olur:(

Şimdilik sevgi, sağlık ve bol kitap dolu günler diliyorum...


Dergi Okumayı Çok Seviyorum Ama...

Bütün Dünya ve Sabit Fikir Dergileri Hakkında...

Merhaba,

Bir süredir fırsat bulup yazamadım bloğuma. Şimdi bir boşluğum var ve hemen uzun süredir yazmak isteyip yazamadığım bir post ile merhaba demek istedim size.

Bugün çok severek okuduğum dergilerimden bahsetmek istiyorum size. Ama bu dergiler moda vs hakkında değil. Tamamen edebiyat ve tarih kokan, dolu dolu bu içeriklerde harika dergiler...

Bunlardan ilki Başkent Üniversitesi Kültür Yayını olan "Bütün Dünya" dergisi. Bütün Dünya ağırlık olarak tarihi konulara yer veren ama içerisinde biri Türkçe ile ilgili, diğeri de genel kültür bilgilerinizi test edebileceğiniz 2 adet eğlenceli test, gezebileceğiniz öneri rotalarından spora, müzikten günümüzde Dünya'da olan değişik olaylara kadar her şey yer almaktadır. Dolu dolu olan bir kültür dergisi anlayacağınız Bütün Dünya.

Bütün Dünya

Bütün Dünya Dergisini yıllardır her ay alıp okuyorum. Bugüne kadar bu dergi sayesinde bilmediğim  tarihi bir çok olayı öğrendim ve bazen derinlemesine araştırarak bilmediğim konular hakkında bir sürü bilgi edindim. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 'ün anıları, Kurtuluş Savaşı dönemi ve ülkemizin kuruluş süreci ile ilgili her ay değişik ve tarihin tozlu raflarında kaybolmaya yüz tutmuş konulara yer veren değerli dergi yazarlarına sonsuz teşekkürler.İyi ki varsınız... Her ay derginizi okuduğumda ne kadar özveri ve doğru bilgilerle donatılmış olduğunu anlayıp size sessiz şükranlarımı sunuyorum. Umuyorum ki uzun, çooook uzun yıllar yayın hayatınız devam eder ve bizde aydınlanmaya devam ederiz sayenizde. 



İkinci dergi ise yaklaşık 1 yıldır takip etmeye çalıştığım ama bazı aylar bulamadığım, böyle zamanlarda internet sitesinden bu açığı kapatmaya çalıştığım bir dergi olan ' Sabit Fikir ' dergisi. Sabit Fikir Aralık 2014 itibari ile 46. sayısını çıkarmış bulunmaktadır. İlk başta(2009) internette online dergi olarak çıkan Sabit Fikir, yaklaşık 1 yıl sonra hem internette hemde basılı(2010) olarak yayınlarına devam etmiştir. Aslında neredeyse 4 yıldır her ay çıkan bir dergi Sabit Fikir. Tamamen kitap ve edebiyat üzerine oluşturulan bir dergi. Bu Dergide okuduğum kitap eleştirilerinin/yorumlarının yol göstericiliği sayesinde bir çok kitabı okumamda bana öncü olmuştur. Okuma listelerime bir çok kitap ekledim bu dergi sayesinde. Buradan bu güzel dergi için emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Umarım uzun yıllar devam eder yayınlarınız ve bizde her ay büyük bir heyecan ve zevk ile okumaya devam ederiz bu güzel dergiyi.

Ben bu iki dergiyi de D&R Mağazalarında buluyorum. Tükenmesinde aramayayım diye her ay başında mutlaka bir D&R Mağazasına koşturarak uğramışlığım vardır. Fiyatları ise Bütün Dünya Dergisi 4tl, Sabit Fikir Dergisi ise 3tl. Yani kozmetik, moda dergilerini kötülemek değil niyetim(bende zaman zaman bu tür dergileri tabi kide alıp okuyorum) ama bu iki dergiye vereceğiniz para ile 1 tane moda dergisi anca alabiliyorsunuz ve ayrıca bu iki derginin size kattıklarını ise bu paralara asla elde edemezsiniz bundan da eminim.

Şimdilik sevgi,sağlık ve bol öğrenme dolu günler diliyorum...







Kitap Yorumu - Pembe ve Yusuf, Canan Tan

Herkese Merhaba,

Öncelikle Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun. Işıkları ile gelecek nesillerimizi aydınlatmaya, Cumhuriyetimize yakışan, ilkeli, dürüst ve mutlu çocuklar yetiştirmeye sonsuza kadar devam etmeleri temennisi ve inancı içerisindeyim..


canan tan




Gelelim Canan Tan'ın yazmış olduğu 'Pembe ve Yusuf ' kitabına.

İlk kez bir Canan Tan kitabı okudum. Daha önce yazarın diğer kitaplarını okumak istesem de bir türlü fırsatım olmamıştı. Kısmet bu kitabaymış. Öncelikle yazarın dili çok akıcı, 300 sayfalık kitabı yaklaşık 10 saat gibi bir süre de bitirdim. Kitabın konusu çok tanıdık. Doğulu bir ailenin töreye kurban giden güzeller güzeli kızı Pembe ve ona delicesine bağlı olan kardeşi Yusuf'un hikayesi anlatılıyor. Hikaye önce Pembe ve Yusuf'un anneleri Keder'in yaşantısı ile başlıyor. Sonra Pembe ve Yusuf'un hayatlarına sıra geliyor.

Yalnız kitabı illa eleştirmek için yazmıyorum ama kitabın adı Pembe ve Yusuf olmasına rağmen hikayenin 3/4'lük kısmında anne Keder Hanım'ın hikayesine yer verilip kalan 1/4'lük kısımda yani kitabın sonlarına doğru Pembe ve Yusuf'un hikayesine gelinmesini biraz yadırgadım. Kitap bu haliyle 'Keder mi, Kader mi' gibi bir isme sahip olsaymış bence çok daha doğru olurmuş gibi geldi.

Ama hikayenin özellikle Türkiye'de töre olaylarını çok duymamıza, bunun üzerine sayısız filmler, diziler yapılmasına ve bunun sonucunda da çok alışık bir hikaye olmasına rağmen bu kadar güzel anlatılması ve akıcı olması da kitabı okunur yapan etmenlerden.

Bugün başlamayı planladığım kitap ise Haruki Murakami'nin 'Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında' kitabı.
sınırın güneyinde güneşin batısında

En kısa zamanda bitirip kitap hakkındaki yorumlarımı burada paylaşacağım.

Şimdilik sevgi ve sağlık ile kalın..

Taze Taze Biten Kitaplarım:)

Evet Artık Daha Çok Okuyorum...

Uzun süredir kitap okuma hızım düşmüştü. Eskiden haftada 2-3 kitap bitiren ben nedense son 6 aydır daha çok dizi ve filmlerle görsel açığımı kapatıyordum sanırım. Ya da ben bu şekilde bahanelere sığınıyordum, bilmiyorum...

Son 10 günde harika 3 kitap bitirdim ve hemen sizlerle de paylaşmak istedim.

                                       İlk kitap; Doğan Cüceloğlu - Bir Kadın Bir Ses

Bir Kadın Bir Ses

Bir Kadın Bir Ses kitabını okurken çok üzüldüm. Zaman zaman ağladım. Zaman zaman durdum, düşündüm. Bir kadın olarak kendimden bir çok şey buldum bu kitapta. 190 sayfalık kitaba bir ömrü sığdıran Doğan Cüceloğlu, bu kitabında Adana'da yaşayan bir kadın olan Saniye Çelik'in hayatını soru cevap şeklinde karşılıklı sohbet ile işlemiş. Onun bir kadın, bir birey olarak varolma savaşını dinlemiş, bunu da çarpıcı bir şekilde kitaba yansıtmış. 
Saniye Çelik çocukluğundan beri hayatı ve yaşadıkları ile ilgili şiirler yazıyormuş. Beni bu şiirlerinden en çok etkileyen Türkiyeli Kadın oldu. Kitaptan Türkiyeli Kadın şiirinin fotoğrafını sizlerinde okuması için çektim. Bu şiir ayrıca Doğan Cüceloğlu'nun bu kitabı yazması için vesile olan şiirdir. Hikayesi ise kitapta anlatılmaktadır. Bu güzel kitabı okumadıysanız mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Sevgili Doğan Cüceloğlu'na bu güzel kitabı için çooook teşekkürler. 

Bir Kadın Bir Ses
Resim yazısı ekle

İkinci Kitap; Paulo Coelho - Aldatmak

Paulo Coelho Aldatmak

Paulo Coelho'nun Aldatmak kitabını Bir Kadın Bir Ses kitabını bitirir bitirmez okumaya başladım. Üst üste kadın yaşamı ve duyguları ile ilgili iki kitap okumam tamamen tesadüf oldu ama güzel oldu. Paulo Coelho'nun Simyacı gibi kitaplarına istinaden bu kitap biraz daha
farklı bir tarzda yazılmış. Kitabın arkasında da şöyle yazmışlar; " Paulo Coelho Aldatmak'ta diğer kitaplarından farklı olarak kışkırtıcı, tene dokunan ve tutku dolu bir hikayeyle çıkıyor okurun karşısına..." Bu kitabı okurken bir kadın olarak hem kitabın baş kahramanı Linda'nın yaşamını irdeliyor, bir taraftan da kendi yaşamanıza göz gezdiriyorsunuz. Gerçekten kitaba bayıldım. Bu kitabı okurken acaba Paulo Coelho'da Gri'nin Elli Tonu serisi ile başlayan cinsellik ağırlıklı kitap furyasından mı etkilendi diye düşünmedim desem yalan olur. Ancak Aldatmak  hem iç dünyamıza iniyor hemde gerçekten tam anlamıyla tene dokunuyor. Yani kitapta felsefe anlamında Linda'nın kendini, duygularını, yaşamını, geleceğini, evliliğini ve bugününü irdelemesi harika bir dille aktarılmış. Bu yüzden haksızlık yapmamak en doğrusu. Mutlaka okuma listenize alın derim..

Üçüncü Kitap; Zülfü Livaneli - Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm

Zülfü Livaneli Kitap

Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm Kitabı Zülfü Livaneli'nin şimdiye kadar okuduğum (3 kitabını okumuştum) kitaplarından çok farklı yazılmış bir kitap. Aslında daha önce hiç böyle tarzda bir kitap okumamıştım. 
Kitabın kahramanı Sami 12 Mart Darbesi dönemi Türkiye'sinden kaçarak Stockholm'e gelen bir mülteci. Önce yazar Sami'nin anlattığı hali ile hikaye başlıyor. Daha Sonra Sami dayanamıyor ve yazarın yazdıklarına müdahale edip, yazara anlatmadığı kısımları,olayları da ekleyerek hikayeyi daha doğru şekilde aktarıyor. Bunu yaparken de arada sırada Sami'nin anlattığı ve yazarın hikayeleştirdiği yaşam öyküsünü yazma biçimini,kurgusunu eleştiriyor. Hikayenin konusunun başlangıç noktasını anlattım ama asıl olay döngüsüne değinmek istemiyorum ki kitabın sihri kaçmasın. Ve kitap Zülfü Livaneli'nin diğer kitaplarında da olduğu gibi beklenmedik bir sonla bitiyor. Bu kitabı da iyi ki okumuşum ve buradan da büyük usta Zülfü Livaneli'ne bu kadar güzel yazdığı, insanın yüreğine dokunduğu ve her seferinde iyi ki alıp okudum dedirten romanlar yazdığı için sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. İyi ki Türk edebiyatı onun gibi bir yazara, onun gibi bir sanatçıya ve onun gibi bir adam gibi adama sahip.. 
Son söz olarak bu kitapta kesinlikle kitaplığınızda bulunmalı ve okumalısınız diyorum. Ayrıca Zülfü Livaneli bu harika kitapla 2001 Yunus Nadi Roman Ödülünü almış bulunmaktadır. Belki bu da kitabın ne kadar harika olduğu ile ilgili size bir ipucu daha verebilir.

Okuduğum kitaplarımın toplu haldeki görüntüsü;


öneri roman


Evet en üstte gördüğünüz sıradaki kitabım; Haruki Murakami'nin Renksiz Tsukuru Tasaki'nin Hac Yılları. Büyük bir merakla kitabıma başlamayı bekliyorum. Yarın cumartesi ve oğlumla geçireceğim yoğun bir tempo ve güzel bir gün beni bekliyor. Dolayısıyla yarın başlayabilirmiyim emin değilim. Ama bittiğinde mutlaka kitapla ilgili düşüncelerimi paylaşacağım sizlerle.

Şimdilik hoşça ve sevgi ile kalın.


33. İstanbul Tüyap Kitap Fuarı Ziyaretim


Herkese Merhaba,

33. İstanbul Kitap Fuarı geçtiğimiz cumartesi kapılarını ziyaretçilerine açtı biliyorsunuz. Sabırsızlıkla fuarı bekliyordum. Gitme planları, eksik kitap listemi de yapıp hazırlıklara başladım çok önceden.
Hafta sonu kalabalık olur fikri ile çok gitmek istemesem de pazar günü evde eşimle oğlum eğlenirken bende bir gidip geleyim bari dedim:)) Herkes halinden memnun olunca hemen çıktım evden.

Gittim gitmesine ama biraz hayal kırıklığı oldu benim için.

İlki tahmin ettiğim gibi inanılmaz kalabalıktı. Yayın evlerinin stantlarının önünde bile  kitaplara bakmak için kuyruk vardı. Hadi baktınız ve aldınız diyelim. Ödeme için ayrı kuyruk. Kitap aşığı insan kitap için her şeye katlanır mantığı ile sessiz sakin her yerde sıramın gelmesini sabırla bekledim.

Ama benim için ikinci ve asıl olan hayal kırıklığı ise kitaplarda yapılan indirim oranlarının komik olmasıydı. %10 bilemediniz 3-5 kitapçı %20 yapmış. Bir yayın evinde de %30 gördüm. Ama oradan da alacağım kitap olmadığından işime yaramadı.

Gitmeden önce almak istediğim kitapların listesini yapıp yanlarına da Kitap Yurdu, D&R , Hepsiburada ve İdefix gibi kitap aldığım internet sitelerinden de ortalama fiyatlarını yazmıştım. Baktım ki kitap fiyatları yazdığım fiyatlardan çok yukarıda, bu benim için çok büyük hayal kırıklığı oldu gerçekten.

Bence kitap fuarına özel en azından fuar süresince en dip fiyatları vermeleri gerekirdi. Ben bu kadar fark olunca( 20 tl'lik bir kitapta ortalama 3-4 lira daha pahalıydı fuardaki kitaplar) kendime sadece Doğan Kitab'ın 5tl ve 10 tl'lik  kampanyalı kitaplarından 3-4 kitap alabildim.

Ama çocuk kitapları ilginç şekilde daha uygundu. Bu sebeple bende oğlum için 10' a yakın kitap aldım. Eve geldiğimde kitapları gördüğünde o kadar mutlu oldu ki anlatamam.

Her sene olduğu gibi eğer ömrüm yeterse diğer senelerde de kitap fuarına gideceğim. Orada binlerce kitabın arasında olmak, çeşitli yazarlarla ve güzel insanlarla tanışıp sohbet etmek çok güzel. Kitap alamasam da o atmosferde bulunmak harika gerçekten. Seneye oğlum 5 yaşında olacağından onu da götürmek istiyorum. Ama hafta sonu götürüpde o kalabalığa sokmam büyük ihtimalle. Hafta içi daha sakin olur tahminimce ve 1 gün okulundan izin alıp gidebiliriz birlikte.

Benim bu seneki kitap fuarı ile ilgili izlenimlerim bunlar. Kitap alamayıp gelmemin acısı hala yüreğimde:(  Umarım yayıncılar yazımı okurlar ve seneye fiyatları daha aşağı çekerler. Listelerimin hepsi kitapyurdu.com'a aktarılmış durumda. Önce aldığım ve henüz okumadığım kitapları okuyup, tabi yeni çıkanları sürekli takip edip ve listeme ekleyip, yavaş yavaş diğer kitapları almak istiyorum.

Eğer hala gitmediyseniz Fuar 16 Kasım pazara kadar açık. İstanbul'da oturuyor ve gitmek istiyorsanız mutlaka bir uğrayın derim. Kim bilir belki yayın evleri fuarın bitmesine yakın indirim oranlarını arttırabilir ya da promosyonlar yapabilirler.

Sevgi ve sağlık ile kalın...

3-6 Yaş Çocuklar İçin Kitap Önerileri - 3





Herkese Merhaba
 
Bu sabah biraz erkenci olduğumdan sabah evden çıkmadan hazırlamış olduğum postu yayınlamak istedim.

Mandolin Yayınlarında basılmış Pedagog Ayşen Oy tarafından kaleme alınmış Pedagojik öyküler dizisini size tanıtmak istiyorum.

Eğer yanlış bilmiyorsam seri 24 adet kitaptan oluşuyor. Kitapçılardan tek tek alabiliyorsunuz. Bazı kitapçılar seri haline getirmiş hepsini tek seferde daha uyguna da alabilirsiniz.

Kitaplar 3-6 yaş arası çocuklarımızda görülebilecek bazı davranış bozukluklarını ya da zor durumları aşmamız için hem çocuğa farkındalık yaratıyor hem de anneye babaya yol gösterici bir kaç ipucu da içinde barındırıyor.

Mesela oğlum Demir çizgi film seyretmeyi çok seviyor. Bıraksanız saatlerce seyreder. Ancak ben bu durumdan çok rahatsız olduğum bir dönemde neler yapabilirim şeklindeki araştırmalarımın sonuçlarından biri de bu serinin 'Ekrana Yapışan Çocuk' kitabını almaya karar vermemdir. 

İlk olarak bu kitabı alarak Demir bu tür kitaplar hakkında ne tür bir tepki verecek merak ettim. Gerçekten kitaba bayıldı. Bende çok sevdim. Çocukların anlayabilecekleri şekilde bir öykü oluşturulup tv nin zararları, radyasyonun vücudumuza kötü etkileri gibi konularda çocuklara ders veriyor. Sonunda da televizyon, bilgisayar, cep telefonu oyunları haricinde de çok güzel şeyler yapabileceğimizi ve çok eğlenebileceğimizi anlatıyor. Bizim televizyona bağımlılığımızın azalmasındaki etkenlerden biri de bu kitap diyebilirim.

Sonrasında serinin diğer kitaplarından da aldım. Hepsi birbirinden güzel ve faydalı kitaplar. Eğer çocuğunuzda bir davranış bozukluğu ya da yanlış giden bir şeyler (tv yi çok seyretmek, sürekli abur cubur yemek, hırçın olmak, gece uyumak istememek, okula gitmek istememek, yalan söylemek vb.) olduğunu düşünüyorsanız bu tür kitapları ona okuyup sonrasında kitap üstünde sohbet edip kendi davranışının farkındalığına varmasını onu yermeden ya da ona kızmadan anlatabilirsiniz.


Serinin elimizdeki kitaplarından da bir kaç resim derledim;









Yayın Evi: Mandolin Yayınları
Sayfa Sayısı: 32
Yazar: Ayşen Oy
Fiyat: 8-11 tl (1 adet kitap fiyatı)


Sevgi ve sağlık ile kalın :))



3-6 yaş Çocuklar İçin Kitap Önerileri - 2

Elmer ve Super Fil

Elmer Ve Süper Fil

Merhaba Sevgili Kitap Sever Dostlar,

Bir süre daha çocuk kitaplarından tavsiyeler vermeye devam etmek istiyorum. Çünkü bizim okuduğumuz kitapların içeriğinden çok daha fazla önemli olan konu çocuklara okuduğumuz kitapların içeriğidir diye düşünüyorum. Onların gelişimlerini destekleyen, hayal güçlerini geliştiren bunun yanında da hayatı öğrenmeleri açısından doğru noktalara değinip önemli dersler veren kitaplar çok önemli.

Bugünkü kitabımız yine Oğlumun kitaplığından çok severek okuduğumuz ve defalarca iyi ki almışım dediğim bir kitap.

Elmer ve Süper Fil ...
Elmer kitapları 20 yıldır tüm dünyada çocukların çok severek okudukları bir seriymiş. Bu 20 yıl süreci her ne kadar benim çocukluğuma da denk gelse de maalesef ben bu serinin hiç bir kitabını okumadım. 
Ama Oğlum için kitap araştırırken ona kesinlikle almalıyım dedim. Bu kitabı alma sebeplerimden ilki tabiki 20 yıldır tüm dünyada çocukların çok severek okuyor olması oldu. Ama diğer sebeplere de gelince kitabın konusunu okuyunca bayılmam. Buyurun kitabımızın konusu;

"Rengarenk fil Elmer, ormanda yürürken Süperfil'e rastlıyor. Ama o da ne? Bu küçük fil, giysileri yırtılınca, süper kahramanlığına yakışmayan gülünç bir duruma düşmüş. Kimselere görünmeden Zelda Teyze'ye gidip giysilerini diktirmesi gerekiyor. Elmer'e ise, karşılarına çıkan hayvanları oyalamak düşüyor. Mizah ile, öykülerle, müzik ve dansla, bazen de gürültü patırtıyla."

Oğlum hayal dünyası çok geniş bir çocuk olduğundan bu yönünü de doğru şekilde kullanmasını sağlamak ve biraz daha geliştirmesini istemem de kitabı alma sebeplerimden biri oldu.

Diğer sebep ise kitabı elime alıp incelediğimde resimlerin renklerin çizimlerin harika ötesi olması.Maalesef çoğu kitapta bu özellikler iyi olmadığından çocuk kitaptan sıkılabiliyor. Ama bu kitapta bu kesinlikle mümkün değil:))

Kitabı 3-6 yaş arasındaki tüm çocuklara tavsiye ediyorum.Çocuklarınız okumayı öğrendiklerinde de severek bu kitabı bir süre daha okumaya devam edebilirler.
elmer

elmer serisi

kitabın içinden bir resim;


elmer ve super fil

elmer ve super fil


Sevgi ve sağlık ile kalın:)

3-6 Yaş Çocuklar İçin Kitap Önerileri - 1






Herkese Merhaba,
İş güç derken uzun süredir bloğumda hiç kitap tanıtımı/yorumu vs yayınlama fırsatı bulamadım.
Hala yoğunum ancak artık bir şeyler paylaşmanın zamanı geldi:)
Ben 4 yaşında bir oğlum olduğundan önceliği onun yaş aralığına uygun seçmiş olduğum kitap tanıtımlarına vererek başlamak istiyorum (sonraki postlarımda fırsat buldukça kendi okuduğum kitapların tanıtımlarını da yapacağım) .
İlk Kitabımız; Herve Tullet'in Binbir Oyun Kitabı:
Kitabın tanıtım bülteninde yazanları alıntı yapmak istiyorum öncelikle:
"Binbir Oyun, 18 aydan büyük çocuklar için hazırlanmış kitaptan ve aplikasyondan oluşan bir oyun atölyesi! Minikler Binbir Oyun kitabında, talimatları takip ederek rengârenk noktaların sayfada hareket ediyormuş gibi göründükleri, kendi hayal güçleriyle oluşan bir yolculuğa çıkacaklar. Bu yolculukta onları sınırlayan hiçbir şey yok; hayal etmek, eğlenmek, öğrenmek var! Aplikasyonla ise herhangi bir hız ve seviye dayatması olmadan resimler oluşturacak, yeni besteler yapacaklar; görsel hafızalarını geliştirecek, buluşlar gerçekleştirecek ve hayal edecekler. Burası hayal gücü, özgürlük ve üreticilik için tasarlanmış bir oyun alanı!"
Evet tanıtım bülteninde de okuduğunuz gibi kitabın Iphone ve Ipad için hazırlanmış bir aplikasyonu da mevcut.
Tanıtım bülteninde 18 aydan büyük çocuklar için demiş ama kitabın arkasında 3-6 yaş aralığı var. Bence 3-6 yaş aralığı için daha uygun bir kitap. Binbir Oyun Kitabı Prix Sorcieres En İyi Kitap Ödülüne Sahip. Ayrıca 2011 yılında bir çok ülkede satış rekorları kırarak en iyi çocuk kitapları kategorisine girmiş.
Oğlum bana yaklaşık 6 aydır kitap okutuyor (onun öncesinde nedendir bilmem asla ona sesli olarak kitap okumama izin vermezdi) ve biz her akşam yatağa girmeden önce kaç tane kitap okuyacağımız üzerine yaklaşık 10 dk'lık pazarlık yaptıktan sonra okumaya başlıyoruz. Çünkü özellikle uyku öncesi kitap okumamıza bayıldığı için pazarlık yapmadığımız akşamlarda "bir tane daha anne lütfen lütfen" lerin sonu asla gelmiyor 
Bu kadar istekli olunca da sürekli onun gelişim alanlarına uygun kitapları araştırıyorum. Rastgele bilindik karakterler/konular üzerine kurgulanmış kitaplar yerine onun psikolojik ya da karakter gelişimini desteleyen kitapları seçmeye çalışıyorum. Ama arada bu tür eğlenceli kitapları da alıyorum ki kitapları daha çok sevsin.
Burada bir dip not vermek istiyorum: Çocuklarınıza okuduğunuz kitapların sonunda kitap bittiğinde mutlaka 1-2 dk ayırarak çocuğunuzla kitap hakkında sohbet edin ya da özellikle kitapta ne anlatıldığını onun anlatmasını isteyin. Soru cevap şeklinde de ilerleyerek kitapta ne anlatıldığı ile ilgili ondan bilgi almaya çalışabilirsiniz.
Evet Binbir Oyun kitabı tercih ettiğim hikaye/öykü/masal kitaplarının aksine
tamamen bir oyun kitabı. Binbir Oyun'un desteklediği okul öncesi kazanımları:
*Dikkat ve takip yeteneğinin gelişmesi
*El-göz koordinasyonunun gelişmesi
*Renkleri tanıyabilme ve eşleştirme
*Renkleri ve şekilleri gruplandırma
*Az-çok, büyük-küçük gibi kavramları tanıma
*Algılananları hatırlayabilme
*Yön bilgisi geliştirme
Binbir Oyun Kitabı tüm dünya da 2011 yılında basılmışken ülkemize yine geç gelen(2014 mayıs) kitaplardan biri. Timaş Yayınları sayesinde kitaplığımızda yer verebiliyoruz kendisine.
Ben 3-6 yaş aralığı çocuğunuz varsa bu kitabı kesinlikle almanızı tavsiye ediyorum. Çocuğunuz bu kitaba bayılacak. Aşağıdaki resimlerden de kitabın ön ve arka kapağının resmini bulabilirsiniz.
Sevgi ve sağlık ile kalın...







Dikkat Dikkat!! - Bu Torba Yasalardan Biri Sizi de İlgilendiriyor Olabilir!!!




Sevgili Arkadaşlar,
Uzunca bir süredir Meclis’in gündeminde olan Torba Yasa, sabahın erken saatlerinde Meclis'ten geçti. Hepimizi ilgilendiren maddeler var, 5 dakikanızı ayırıp okumanızda fayda var.
İşte -borç yapılandırmasından idari para cezalarına kadar pek çok konuda kolaylık getiren torba yasadan öne çıkan başlıkları özetlemek gerekirse, ortaya çıkanları aşağıda görebilirsiniz.

* Yasak yerlerde tütün mamulleri tüketenlere verilen idari para cezaları hariç olmak üzere, ilgilisine tebliğ edilmemiş olan 120 TL'nin altındaki idari para cezaları tahsil edilmeyecek.

* Soma'daki maden faciasında hayatını kaybeden sigortalıların SGK'ya olan her türlü borçları silinecek. Maden kazasında ölenlerin eş ya da çocuklarından birisi, eşi ya da çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere, toplam bir kişi kamuda istihdam edilecek.

* 31 Aralık 2014 tarihine kadar 35 bin öğretmen atanacak.

* 65 yaşını dolduranlara yersiz ödenen aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler silinecek.

* Ev hizmetlerinde aynı kişi yanında ay içinde 10 günden az çalışanlar adına günlük kazanç alt sınırının yüzde 2'si oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi çalıştıranlar tarafından ödenecek. Bu kişiler hakkında hastalık sigortası hükümleri uygulanmayacak. Bu kişiler, emeklilik ve genel sağlık sigortası primlerini istemeleri halinde kendileri yatıracak. Süresi içinde ödenmeyen primin ödenme hakkı düşecek. Ev hizmetinde 10 günden fazla çalışanlar, "hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar" kapsamında sigortalı yapılacak. Sigorta bildirimini en geç çalışmanın geçtiği ayın sonuna kadar yapmayan işverene asgari ücret tutarında ceza kesilecek.

* SGK kapsamındaki iş yerlerinin 31 Aralık 2013 tarihi öncesine ait ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası ile eğitime katkı payı, özel işlem vergisi ve damga vergisi borçlarından 100 TL'yi aşmayan asli alacakları ve tutarına bakılmaksızın bu asılların gecikme cezası tahsilinden vazgeçilecek.

* Vergi asıllarının tamamı, cezaların tamamı yeniden yapılandırma kapsamında tahsil edilecek.

* İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'da da değişikliğe gidilerek, erişimin engellenmesi kararının gereğinin yerine getirilmesinde azami süre 24 saatten 4 saate indiriliyor.

* İstanbul'da Ataşehir ve Ümraniye ilçelerinin hudutları, 04 ve E-80 karayolu sınır olarak tayin edilerek yeniden belirleniyor.

* Bakanlar Kurulu kararıyla memleket kültürü için önemi haiz görülen eserler üzerindeki haklar, eser, sahibinin ölümünden sonra koruma süresinin bitiminden önce kamuya mal edilebilecek.

* Karayolları Genel Müdürlüğü Kanunu gereğince verilen idari para cezası ile birlikte ilgilisine tebliği gereken ve tutarı 12 TL ve altında kalan geçiş ücretleri tahsilinden de vazgeçilecek.

* Mahkemelerin kamu görevlileri hakkında verdiği atama, görevden alma, göreve son verme, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliğiyle ilgili iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararların gereği iki yıl içinde yerine getirilecek.

* Kanun, SGK borçlarını da yeniden yapılandırarak, gecikme cezası ve gecikme zammını yeniden düzenliyor. Buna göre, 2014 yılı nisan ayı ve önceki aylara ilişkin ödenmemiş olan sigorta primi, emeklilik keseneği, kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi için hesaplanacak tutarın ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilecek.

* İdari para cezaları ile ilgili yeni düzenlemeye göre, 30 Nisan 2014 tarihine kadar ödenmemiş olan idari para cezasının yüzde 50'si Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak ödenmesi halinde, cezanın kalan yüzde 50'si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecek.

* Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu ve özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş olan ve Türkiye'de sportif alanda faaliyette bulunan spor kulüpleri, SGK ile Maliye'ye olan borçlarını ikişer aylık dönemler halinde azami 42 eşit taksitte ödeyebilecek.

* TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen "Torba Kanuna" göre, araç muayenesini zamanında yaptırmamış olanlar, 31 Aralık 2014'e kadar araç muayenesini yaptırırsa aylık yüzde 5 ceza yerine kanunun yayımlandığı tarihe kadar enflasyon farkını; yayımı izleyen aylarda ise aylık yüzde 1 farkı ödeyecek. Bakanlar Kurulu, bu süreyi 30 Haziran 2015'e kadar uzatmaya yetkili olacak.

* Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nca takip ve tahsil edilen alacaklar da yeniden yapılandırılıyor. 30 Nisan 2014'ten önce ödenmemiş gümrük vergileri ve cezaları ile bunlara bağlı idari para cezaları, faiz, gecikme faizi ve gecikme alacakları yerine, enflasyon farkının ödenmesi halinde, faiz ve gecikme faizi gibi diğer alacaklardan vazgeçilecek.

* Milli Eğitim Bakanlığı ve ÖSYM'nin merkezi sınavları hakkında açılan davalarda hızlı yargılama öngörülüyor. Merkezi sınavlar veya sonuçlarına ilişkin dava açma süresi 10 gün olacak. Dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 3 gün içinde savunma yapılacak. Bu süre bir kereliğine ve en fazla 3 gün uzatılabilecek. Yürütmenin durdurulması kararı verilemeyecek.

* Linyit ve taşkömürünün çıkarıldığı maden iş yerlerinde çalışan işçilere ödenecek ücret, asgari ücretin iki katından az olmayacak.
1 GÜNE TAZMİNAT
Yeraltı maden işlerinde çalışan işçilerin emeklilik yaşı 55'ten 50'ye düşürülecek.Yıpranma hakkı düşünüldüğünde madencinin emeklilik yaşı 43'e kadar inebilecek. İşçilerin yeraltındaki çalışma süresi haftada en çok 36 saat olacak. Günlük çalışma 6 saati geçemeyecek. Yeraltı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmayacak. 1 gün dahi çalışanlar kıdem tazminatından yararlanacak.
ESNAF RAHAT NEFES ALACAK
Torba yasa ile borcunu yapılandıran Bağ-Kur'lular, bu şekilde günleri tamamlanıyorsa emeklilik işlemlerini başlatacak. Yasayla, son 5 yılında işçi olarak çalışanlara işçi statüsünde emeklilik yolu açılıyor. Bu kapsamdaki 70 bin Bağ-Kur'lunun emekliliğinin önündeki engel kalkacak. Çalışan emeklilerin Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) borçlarına da yapılandırma imkanı sunulacak. Bağ-Kur'lu olarak çalışan emekliler, bu şekilde borçlarından kurtulacak.
ANNELER 6 YIL KAZANACAK
SSK'lılara tanınan doğum borçlanması hakkı, Bağ-Kur'lu ve memur anneleri de kapsayacak. Borçlanılabilecek çocuk sayısı ise 2'den 3'e çıkarılacak. Böylece çalışan anneler emeklilik için 6 yıl kazanabilecek. Tüp bebek deneme sayısı 3'e yükseltilecek.

GECİKME FAİZİ ALINMAYACAK, ANAPARA YAPILANACAK
6 milyon kişinin motorlu taşıtlar vergisi, trafik cezaları ve muayene ücretlerine eklenen gecikme faizi ve gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecek.
31 Aralık 2013 tarihinden önce verilmiş olan ve tutarı 120 liranın altında kalan trafik idari para cezalarının ise tahsilinden tamamen feragat edilecek. Yasa kapsamında yapılandırılan tutarlar peşin, 6, 12 ve 18 eşit taksitte ödenebilecek. Bu kapsamda yapılandırılacak kamu alacağı tutarının toplamının ise 10 milyar lirayı aşacağı tahmin ediliyor.

ŞERHLER KALKACAK, PİYASA HAREKETLENECEK
Borçların yapılanması ve faizlerinin silinmesi ile birlikte binlerce aracın üzerinde bulunan şerhlerde kalkacakken, araçlarla ilgili satış işlemlerinin de önü açılmış olacak.
Sektör temsilcilerine göre böyle bir durumda Eylül ayı itibariyle ikinci el piyasasında ciddi anlamda hareketlenme yaşanacak.

EYLÜL AYINI BEKLEYİN!
İkinci el araç alacak vatandaşlara ‘’Eylül ayını bekleyin’’ çağrısında bulunan İstanbul Oto Galericileri Esnaf Odası Başkanı Kenan Taşlıdağ, piyasada cezalarından ve vergi borçlarından ötürü trafiğe çıkmayan ve üzerinde hiçbir tasarrufta bulunulamayan binlerce aracın olduğunu ve bunların sokaklarda yattığını belirterek, ‘’Torba Yasa’nın çıkmasıyla birlikte bu araçlar cezalarından ve vergi yüklerinden kurtulacak. Zaten borcu olduğundan ötürü hiçbir şekilde satışı gerçekleşmiyordu. Böylelikle artık satışa çıkartılabilecekler. Bu durumda ister istemez ikinci el araç piyasasında ciddi bir hareketliliğe yol açacaktır.’’ diye konuştu.
İstanbul Anadolu Yakası Oto Galericileri Derneği Başkanı Erdoğan Bayrak ise; Torba Yasa ile birlikte gelecek olan af ve yapılandırma ile birlikte eski model araç sahiplerinin bu yükünden kurtulmak için araçlarını satışa çıkartacaklarını belirtti.
(Bu güzel bilgilendirme için sevgili Nilay Karagülmez Hocama çoook teşekkürler:) )

Çok Güzel Bir Hikaye - "Önemli Olan Vermektir"




Herkese Merhaba,

Bayramdan beri hiç bir şey yazamadım. Elim nedense bir türlü klavyeye gitmedi.

Ailecek çok güzel bir tatil geçirdik. Dinlenmiş, eğlenmiş ve özellikle çocuğumuzla dolu dolu vakit geçirmekten mutlu bir halde evimize, işimize döndük. Tabi oğlumuz döndüğümüz ve işbaşı yaptığımız için yine çok mutsuzdu. Ama bu aralar mümkün olduğunca onu gezdirip eğlendiğimizden dolayı biraz daha alışmış durumda.

Tatil ve neler yaptığımızla ilgili bir yazıyı eğer karar değiştirmezsem yayınlamayı düşünüyorum:)

Şimdi gelelim konumuza...

Eskiden beri sevdiğim güzel hikayeleri nerede okusam mutlaka birer kopyasını alırdım. Bu hikayelerin bulunduğu bir dosyam vardı ama geçenlerde taşınırken dosyayı bir yerlere kaldırmış, arasam da bulamamıştım. Hafta sonu evdeki yoğun temizlik ve toparlama programı sonrası dosya elime geçti:) Şimdi içinden çok sevdiğim hikayelerden birini sizinle paylaşmak istiyorum. Ben bunu bir dergiden kesmişim. Hangi dergiden kestim hatırlamıyorum ama hikayenin altında anonim yazıyor. Buradan yazan kişiye teşekkürler.

Önemli Olan Vermektir...

Yıllar önce hastanede çalışırken, ağır hasta bir kız getirdiler. Tek yaşam şansı beş yaşındaki kardeşinden acil kan nakli idi. Küçük oğlan aynı hastalıktan mucizevi şekilde kurtulmuş ve kanında o hastalığın mikroplarını yok eden bağışıklık oluşmuştu. 
Doktor durumu beş yaşındaki oğlana anlattı ve ablasına kan verip vermeyeceğini sordu. Küçük çocuk bir an duraksadı. Sonra derin bir nefes aldı ve 
"Eğer kurtulacaksa veririm kanımı " dedi. 
Kan nakli ilerlerken, ablasının gözlerinin içine bakıyor ve gülümsüyordu. Kızın yanaklarına yeniden renk gelmeye başlamıştı ama küçük çocuğun yüzü de giderek soluyordu. Gülümsemesi de yok oldu. 
Titreyen bir sesle doktora sordu: 
"Hemen mi öleceğim?"
Küçük doktoru yanlış anlamış, ablasına vücudundaki bütün kanı verip, öleceğini sanmıştı.

Sevgi ve Sağlıcakla Kalmanız Dileğiyle:)




İyi Bayramlar



Herkese Merhaba,

Normalde bayramlarda aile,akraba ziyaretleri yapan biz bu sene tatilimiz olmadığından 1 haftalık bayram tatilini, tatil yaparak değerlendireceğiz. 1 hafta internetsiz, bol bol deniz güneş kum gezi ve kitaplarım yanımda olacak. Bu sebeple şimdiden herkesin bayramı kutlu olsun. Umarım herkes güzel bir bayram/tatil geçirir.

Sevgi ve sağlıcakla Kalın:))
Taita

O Bir Efsane Yazar - Clive Cussler









Herkese Merhaba,
Size çok sevdiğim bir yazar ve kitaplarından bahsetmek istiyorum.
Daha 13-14 yaşlarında canım ablam Kezi sayesinde okuma aşkıyla yanıp tutuşurken tanıştığım Clive Cussler’ın kitapları hayal gücümü geliştirmede ve kitap okumayı bana bir kez daha sevdirme de önemli rol oynadı(Kezicim iyi ki ama iyi ki varsın. Seni Seviyorum).Peki Kimdir Clive Cussler? Hadi Vikipedi’den yardım alalım ve bu harika yazarın hayatını biraz inceleyelim.

Clive Cussler (d. 15 Temmuz 1931, Aurora, Illinois) , ABD'li macera romancısıdır. En önemli karakteri deniz mühendisi, devlet ajanı ve maceracı Dirk Pitt'tir. Bir diğer karakteri ise Kurt Austin'dir. Yazarın pek çok kitabı arasında Titanik, Altın Buda, Sahra, Valhalla'nın Yükselişi ve Kayıp Kent gibi çok satanlar bulunur.

Hayatı


Clive Cussler, Aurora, Illinois'de doğdu. Çocukluğu burada geçen yazar iki yıl Pasadena Şehir Koleji'ne devam ettikten sonra, Kore Savaşı'nda hava kuvvetlerine girerek, Askeri Hava Nakliyat Servisi'nde uçuş teknisyeni ve uçak mühendisi olarak görev yaptı. Ordudan terhis olduktan sonra, ülkenin en ünlü reklam ajanslarından birinde, metin yazarı olarak hayata atıldı. Birkaç yıl sonra da sanat yönetmenliğine yükseldi.
Hollywood'da radyo ve televizyon reklam yazarlığı ve yapımcılığı yaptı. Cannes Film Festivali de dahil olmak üzere uluslararası alanda çesitli ödüller kazandı. Cussler 1965 yılında roman yazmaya başladı. Dirk Pitt'in maceralarını konu alan ilk romanı 1973 yılında yayınlandı. 1996 yılında yayınlanan ilk belgesel eseri "Deniz Avcıları", Deniz Koleji Guvernörler Kurulu ve New York Devlet Üniversitesi tarafından doktora tezi olarak kabul edildi. Yine aynı eserle Mayıs 1997'de Edebiyat Doktoru ünvanıyla ödüllendirildi. 1874 yılında kurulan kolej, o tarihten bu yana bu ödülü ilk kez vermiştir. Cussler'ın en çok satan 16. eseri Atlantis Bulundu Aralık 1999'da G. P. Putnum & Sons tarafından yayınlandı ve aylarca en çok satan kitaplar listesinde kaldı. 17. eseri Mavi Altın ve 20. eseri Valhalla'nın Yükselişi Ağustos 2001'de kitap piyasaya çıkmadan haftalarca önce Amazon.com'un en çok satan kitaplar listesinde, 1 numaraya çıktı.
Cussler'ın kitapları yüzden fazla ülkede kırk dile çevrilmişir ve yüz yirmi milyondan fazla, okuyucusu vardır. Cussler; batık gemileri bulup çıkarmakla, ün salmıştır. Ulusal Sualtı ve Denizcilik Kurumu'nun (NUMA) kurucusudur. Bu Amerikan denizcilik ve deniz kuvvetleri tarihi araştırması yapan, kâr amacı gütmeyen bir kuruluştur. Cussler, denizcilik uzmanı ekibi ve NUMA gönüllüleri tarihi değeri olan altmıştan fazla, sualtında bulunan batık enkazın yerlerini keşfetmiştir. Buldukları batıkları kanıtlayıp belgeledikten sonra, bunların çıkarılma haklarını hiçbir kâr amacı gütmeden, üniversitelere ya da yetkili devlet kuruluşlarına, devretmektedirler. NUMA, denizcilik tarihi ve bağış yapma hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler için, Eylül 1998'de bir internet sitesi kurmuştur. Su altında yaptığı olağanüstü keşifler nedeniyle, Lowell Thomas madalyasıyla ödüllendirilmiştir.
44 yıldır Barbara Knight'la evli olan Cussler'ın; üç çocuğu ve iki torunu vardır. Karısıyla birlikte; zamanının çoğunu, Colorado dağları ve Arizona çöllerinde geçirmektedir.” kaynak vikipedi
Bence yazarın kesinlikle hayranlık duyulacak bir hayatı var. Şu anda 84 yaşında olmasına rağmen hala kitap yazmaya devam ediyor ve maceraya atılmaktan hiç kaçınmıyor:) Müthiş değil mi?
Clive Cussler’ın Türkiye’de yayınlanan kitapları Altın Kitap’lar tarafından basılmaktadır. Bazı kitaplarının şu an basımları maalesef yok. Ben Clive Cussler serisi kitapları tamamlamak için basımları bitmiş kitapları internet aracılığıyla bulup almaya çalışıyorum. Ya da bu konuda daha önceki yazılarımda bahsettiğim Cağaloğlu’nda bulunan ‘Yenici Sahaf’tan da yardım alıyorum.
Yazarın bugüne kadar yazmış olduğu 30’dan fazla kitap var. Ve macera kitaplarını seviyorsanız mutlaka alın ve okuyun. Hatta nasıl kitapları olduğu hakkında fikir edinmek istiyorsanız yazarın kitaplarından biri ‘Sahara’ 2005 yılında film olarak çekildi. Filmi seyrettikten sonra kitapları ve konusu hakkında daha iyi bir izlenim edineceğinizi düşünüyorum.

Ayrıca kitaplarını incelemek isterseniz de bu linkten inceleyebilirsiniz.
Ben çoğu kitabını çocukken okuduğumdan bu aralar tekrar tüm kitaplarını okumaya karar verdim. Hem okumadığım kitaplarını okumuş, hemde eğer başarabilirsem tüm kitaplarını kütüphanemdeki yerlerine sırasıyla eklemiş de olurum.
Şu aralar Clive Cussler-Kutsal Taş kitabını okumaya başladım. 

Bunun öncesinde ise Clive Cussler-Sparta Altınları kitabını bitirdim. 

Sparta Altınları Cussler’ın Fargo serisinden(Fargo serisi kitaplarda Sam ve Remi Fargo isimli bir çift bu serideki tüm kitapların başkahramanları olduğundan bu seriye Fargo serisi denmiştir) bir kitap ve 2011 de basılmış. Bu yüzden bu kitabı daha önce okumamıştım. Kitap yine kurgusu, hikayesi ve heyecan dolu sürekleyici anlatımı ile bir harikaydı. 2 günde bitti. Daha önce okumadığım bir kitap olduğundan ekstra heyecanlı ve iyi bir başlangıç oldu. Diğer kitaplarını da okudukça daha detaylı olarak burada anlatacağım.
Siz hiç Clive Cussler'ın bir kitabını okudunuz mu? Okuduysanız eğer yorumlarınızı bekliyorum.
Sevgi ve sağlıcakla kalın:)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...