Uzun Aradan Sonra Yeniden Korean Drama...

The Master's Sun

Evet gerçekten çoooook uzun bir ara oldu benim için. Malum daha önce bahsetmiştim. Çok yoğun bir çalışma dönemi geçirmiştim yaklaşık 1,5 yıl ve bu sürede 3 kitap okumuş, ne film seyredebilmiş, ne de çok sevdiğim dizilerimi izleyebilmiştim. Hadi filmi, diziyi geçin; benim gibi kitapsız yaşayamayan bir insan nasıl kitap okumaz? nasıl okumadan durabildim hala şaşırıyorum ve çok da üzülüyorum gerçekten. Artık dönüş yaptım eski kitaplı, dizili hayatıma.

Geçen gün Yeppudaa.com sitesini incelerken en sevdiğim koreli aktör ve aktrislerin yeni dizileri filmleri çıkmış mıdır acaba diye bakarken "The Master's Sun" a rastladım.
Oyunculuklarına bayıldığım ve çok sevdiğim 2 oyuncuyu aynı dizide görünce de hemen izlemeye karar verdim ve iyi ki de izlemişim gerçekten. Harika bir diziydi. Konusunu burada yazmayacağım ama eğer kore dizileri seven varsa ve bu diziyi izlememişse kesinlikle listelerine almalarını ve en kısa sürede izlemelerini şiddetle tavsiye ediyorum. Çünkü dizide her şey var. Buradan da Yeppudaa.com çevirmenlerine, dizileri/filmleri izlememiz için emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.İyi ki varsınız ve bizde sizler sayesinde böyle güzel şeyler seyredebiliyoruz. Aşağıda da diziye ait bir kaç foto var.. İyi Seyirler..

Bu dizinin başrol oyuncusu Unnimiz Gong Hyo Jin. Oyunculuğuna ve şirinliğine bayılıyorum.:))
( bu arada elbisesine de bayıldım:) )


Bu uluslararası yakışıklı başrol oyuncumuz So Ji Sub:))


Bu da dizide ki başrol 4'lü. En baştaki ikiliyi ilk kez bir dizide seyrettim.


Unni çok tatlısın gerçektennn:))


Aşağıdakilerde dizimizin afişlerinden bir kısmı...






Incognito - Beynin Gizli Hayatı

'Nietzsche ile Nasreddin Hoca'nın Truva Serencamı' sonunda bitti.
Aslında bu kadar uzun sürmezdi ama maalesef koşuşturmacam çoktu ve kitabı elime alamadım çok fazla.
Çok güzel bir kitaptı. Herkese bir kez daha tavsiye ediyorum. En kısa sürede bu kitabın türevi olan 'Sokrates ile Nasreddin Hoca'nın İstanbul Serencamı' isimli kitabı da okumayı planlıyorum. Okuduğumda mutlaka buradan yorumları da sizinle paylaşacağım.

Şimdi ise yazının başlığında ismini okuduğunuz ve aşağıda kapak fotoğrafını gördüğünüz Incognito isimli kitaba başladım.


Daha bir kaç sayfa okumama rağmen kitap beni sarmış durumda. Hep beynimiz nasıl işliyor?, beynimizde neler olup bitiyor? çok merak etmiş ancak sıkıcı ve tıbbi terimlerle dolu anlamadığım yazıları okumaya çalışmış ama bir türlü becerememiştim. Bu kitabın ise daha kapağında yazar için; " Nörobilimci olmayı eğlenceli bir şey gibi gösteren adam" yazmış New York Times. Kitabın arka kapağında yazanlar ise aşağıdadır;

"
'Kendimizle aramızdaki fark, bir başkasıyla aramızdaki fark kadar büyüktür.'
Montaigne

Siz daha tehlikeyi algılamadan, ayağınızı fren pedalının üstüne götüren kim? Neden sır saklamakta böylesine başarısız, nedenini bilmeden birini çekici bulmakta bu kadar başarılıyız? Eğer bilinçli zihin, yani sabah uyandığınızda sizinle birlikte uyanan ben, buzdağının yalnızca görünen kısmıysa, zihninizin geri kalanı tüm bir ömür neyle iştigal etmekte?
Ünlü nörobilimci David Eagleman, 20 dilde yayımlanan -ve neredeyse şimdiden klasikleşen- kitabı Incognito ile beynimizin derinlerine dalarak, yaptığımız, düşündüğümüz ya da hissettiklerimizin çok büyük bir kısmının bizden başka bir biz tarafından yönetildiğini ürkütücü bir berraklıkla ortaya koyuyor. Sadakat geninden sizi olmadığınız birine dönüştüren beyin zedelenmelerine; optik yanılsamalardan striptizcilerin neden ayın belirli zamanlarında daha çok para kazandığına; Truva fatihi Odysseus'tan renkleri işitip biçimleri tadabilen sinestezik insanlara kadar geniş bir yelpazeden vakaları ve araştırmaları bir araya getiren Incognito, beynimizin işleyişi ve çelişkileri hakkında olağanüstü bir keşif yolculuğu sunuyor.

"Bir kitap
 okudum, hayatım değişti." 
İsmet Berkan, Hürriyet

"Zihniniz bu kitap için size teşekkür edecek." 
Wired
"
Kitabı hemen okumak ve bitirmek için inanılmaz bir istek var içimde. Sanki bu kitabı okuyunca hayatımda bişiler değişecekmiş gibi hissediyorum.Kitaptan ilginç parçalar ve kitap bittiğinde yorumlarımı ilerleyen zamanlarda paylaşacağım.

Hemen kitabı okumaya dönüyorum.
Hoşça ve sevgiyle kalın..

Atatürk İmzalı Lamy Roller Kalem


Sonunda, en sonunda aradığım kalemi buldum. Uzun süredir hem bu rengini, hem de roller olanını arıyordum ama bulamıyordum. Sonundaaaaaaa:)) çok mutluyum:))) Lamy sen bir harikasın.. Alttaki de Keny Marka organizerım. Her şeyi içine karma karışık not ettiğim ayrılmaz parçam:)) İkisini de seviyorum:))


Sıkılıyor İçim...

Sıkılıyor içim
Yüzüm gülse de umutlu, mutlu görünsem de sıkılıyorum
Kaçmak istiyorum her şeyden
Bazen uzaklaşmak kaçmak kaçmak
Sonra dur diyorum çocuğun ne olacak?
Güzel gözlü güleç yüzlü tombişim benim
Onu görünce gidiyor sıkıntılarım
Dünyadaki tüm sevincim, umudum, dünyayla bağım o benim
O yokken yine daralıyor, sıkılıyor içim
Yalnızlığımda, sıkıntımda boğulup gideceğim sanırım
Her şey bir gün yoluna girecek mi?
Eski günler gelmese de yine güneşli günler gelecek mi?
Yolumuzda, önümüzde duran taşları eritecek mi güneş?
Yoksa sadece soğuyan içimizi mi ısıtacak?
Umut verecek ve kaybolacak mı yeniden?
Beterin de beteri var sabret diyorum sabrediyorum elimden bir şey gelmiyor başka
Ama sıkılıyor içim
Bazen, bazen öyle sıkılıyor ki kusmak geliyor içimden
Kusup rahatlamak, ölesiye sıkıntılarım bitene kadar kusmak
Rahatlar belki içim, rahatlarım yine eskisi gibi
Rahatlarım ama bu sefer çok farklı olacak
Unutmayacağım hiçbir şeyi,
Yapılan iyilikleri, nankörlükleri unutmayacağım
Kötü günlerime sebep olanları da unutmayacağım
Hala umudum var güneşli günler gelecek
Doğacak üzerimize
İçimde kalan son bir güçle sarılacağım hayata, son kez savaşacağım
Bu kez çok farklı olacak her şey
Büyümüş bir şekilde büyük umutlarla nefes alacağım artık
Az kaldı biliyorum çok az

Bekle beni yeni hayat...

Çağrışımlar


Çok küçük bir yalanı
Çok büyük bir orantıda
Dinlediniz mi..

Çok büyük bir yalanı
Çok yalın bir doğrultuda
Söylediniz mi..

Gecikmiş bir gizlemi,
Birikmiş bir özlemi
Sakladınız mı..

Gelmeyecek bir gideni,
Olmayacak bir nedeni
Beklediniz mi..

Bir gerçeği erken,
Bir açlığı tokken
Anladınız mı..

Hep mi hep ölecekmiş gibi,
Hiç mi hiç ölmeyecekmiş gibi
Yaşadınız mı..

Yalanı sürmeye  sürmeye,
Yanlışı görmeye  görmeye
Saklandınız mı..

Doğruluğun yönünde,
Doğruların önünde
Aklandınız mı..

Ortamsız bir yaşamda,
Yaşamsız bir ortamda
Harcandınız mı..

Özdemir Asaf

Nazan Bekiroğlu - La Sonsuzluk Hecesi

Annelik
Adem ve Havva üç şey seçtiler cennetten çıkarmak için:
bir: kelimeler.
iki: aşk.
üç: annelik duygusu.

Kelimeleri Adem yanına aldı, annelik duygusunu taşımak Havva'ya kaldı.
Ama aşk çok ağırdı.
İkisinin de aşkı tek başına taşıması mümkün olmayınca, ikisinin de zembili aşkı bir başına kaldıramayınca, bölüştüler yükü.
Yarısını Adem sırtlandı, aşkın yarısı Havva'ya kaldı.

Öyle sert düştüler ki dünyaya, bu fenaya, Adem'in dizlerinin bağı çözüldü, ciğerleri yandı. Nutku tutuldu. Bildiği kelimelerin hepsini önce unuttu. Sonra bir kısmını hatırladıysa da o bir kısmını kıyamete değin unuttu.

Aşk? Daha yollarda sakin durmamıştı bir türlü. Kabına sığmamıştı. Bir yarısı yollarda kayboldu. Getirebildikleri ancak öbür yarısıydı.

O gün bu gün yeryüzü kelimeleri yetersiz, aşk bu dünyada kusurlu.
Annelik duygusu?
Havva'nın cennet duygusu.
Gönül evinde, kadın bedeninde, tastamam duruyordu.

Not: Nazan Bekiroğlu'nun yazmış olduğu La-sonsuzluk Hecesi kitabı için hangi övgüyü yazsam kesinlikle az olur. Yukarıdaki yazı kitabından en çok sevdiğim kısımlarından biridir. Kesinlikle ve kesinlikle kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. Bana da canım ablam tavsiye etmiş ve okumuştum bir çırpıda. Buradan ona bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Keziiiiiii seni seviyorum:)

A-ha - Stay on These Roads

Çok sevdiğim bir dostumun, çok bunaldığım bir anda beni rahatlatmak için hediye ettiği bu parçayı çok seviyorum. O gün gerçekten bir nebze de olsun düşüncelerimden uzaklaşmıştım bu şarkı sayesinde. A-ha grubuyla da onun sayesinde tanıştım ve şarkılarını çok sevdim. Arada bu grubun şarkılarından size de paylaşımda bulunacağım. İyi dinlemeler...



Oğlum'a Mektup

Canım Dostum Haticem'in eşinin oğluna yazdığı mektubu okuduğumda kolaylıkla ağlayamayan benim bile gözlerimden bir kaç damla yaş süzüldü ve gerçekten içim sızladı.Belki kopya gibi olacak ama benim duygularım ve düşüncelerimi o kadar iyi ifade etmiş ki ileride oğluma bende bu mektubun bir kaç yerini kendime göre düzenleyerek vermeyi düşünüyorum. İzin almadım ama bana kızacaklarını düşünmediğimden bu harika yazıyı sizlerle de paylaşmak istedim;


Oğlum ;

Biz sana bir sürü şeyi nasıl yapacağını gösterdik. İyi  yemek yemeyi, iyi giyinmeyi yaşamı göğüslemeyi, en önemlisi dürüst ve paylaşımcı olmayı.

Zorbaların, kötülerin görünüşte galip olduğunu; iyilerin, dürüstlerin her zaman kazandığını bil oğlum.

Annende bende elimizden geldiğince senin için en iyisi için çok çalışıyoruz. Senden sadece  derslerinde, okulunda ve sosyal konularda  başarılı olmanı bekliyoruz.

Seni çok seviyoruz,  dedelerin, anneanne ve babaannen, halan, teyzelerin, dayıların ve kuzenlerin herkes seni çok seviyor.

Kitapların mucizelerini öğrenmeni, çok kitap okumanı, İngilizce şarkı söylemeni çok çook istiyoruz. Yeşil kartlarının artmasını da çok istiyoruz.

Okulda ve hayatta  hata yapabilirsin ama hata yapmanın  hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu bilmeni istiyoruz.

İleride meslek seçiminde alacağın karara annende bende saygılıyız ama bize sorarsan  çok paramı  getireyim yada  doğuda bir köyde öğretmen mi olayım bir vali mi olayım mı  diye sorarsan  doğuda bir öğretmen ya da vali  olman bizi daha çok mutlu eder oğlum.
  
Babamın bana çocukken  öğrettiği ezberlediğim bu şiiri bende sana hediye ediyorum sende oğluna ya da kızına  hediye edersin artık

Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçeride, dışarıda, derste, sırada,
Yürü üstüne, üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva rezil etme beni


Oğlum sen  varsın gelecekte,
Vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor mu sun ?   

Birde çok darda kalırsan  ÜZÜLME! Derdin ne olursa olsun, bi seccade ser odanın bi köşesine, otur ve ağla, dilersen hiç konuşma.. Allah seni ve dertlerini senden daha iyi biliyor unutma...!!!  

Biz yaşlandığımızda (ki yaşlı olacağız), Sabırlı ol lütfen ve bizi anlamaya çalış.  Ve yaşlı bacaklarımız yürümemize  izin vermediğinde bize  elini ver. Tıpkı, bizim sana ilk adımlarını atarken verdiğimiz gibi.


Seni çok seven annen ve baban

Bayılıyorum Bilistex'e :))




Hala hastayım ama artık yavaş yavaş toparlamaya başladım.
H3N2 virüsü müymüş neymiş lanet olsun ona...Neyse ki iğneler beni ayağa kaldırdı:)) bu kadar ilaç yetmez diyen doktorun verdiği diğer ilaçları da almak için eczaneye gittiğimde yukarıda resimdeki bebekleri gördüm rafta. Onlar bana gülümsedi ben de onlara ve yaklaşık 2 saniyede ilaç poşetinin içindeki yerini aldılar:)) Çok seviyorum meyveli dudak koruyucularını. Uzun süredir bu üçlü blistexlerden aramama rağmen bir türlü bulamıyordum. Kış gelince kıtlık oluyor bunlarda. Artık yazdan depolayacağım:)) Bulunca bayram sevinci yaşadım resmen. Şu anki favorim ortadaki kavunlu olanı. Sağdaki turuncu olanı tropikal meyveli. Soldaki mor olan ise böğürtlenli. Hepsini sırayla zevkle bitireceğim:)) Bu arada dudakları çok güzel nemlendiriyorlar ve soğuktan koruyorlar. Hafif tatlılar ve müthiş güzel kokuyorlar. Kesinlikle tavsiyemdir:))

Sağlıklı Günlere...

Hastayım Lanet Olsun..

Çok hastayım. Boğazlarım o kadar kötü, burnum da bir o kadar tıkalı olunca uyku bile uyuyamıyorum. Bu bu senenin 2. hastalığı :(( Normalde tüm kış 1 kere bile zor hasta olan ben bu sene daha kış yarılandı 2 kez hasta oldum. Lanet olsun bir kez daha..
Nefret ediyorum hasta olmaktan. Şimdi diyebilirsiniz "sanki seven var mı ki?" . yoktur bence de:)) sabahın körü ve uykusuzluk başıma vurdu artık sanırım. Yarın da çok işim var:(( Azıcık, salondaki müthiş rahat kanepenin köşesine kıvrılıp yine de kestirmeyi deneyeceğim. çünkü gerçekten,inanılmaz derecede, müthiş bir şekilde, ama çok güzel gözlerim kapanmak üzere artık..asjfgklansdnc djfnnf  dmdgc mdf m....





                                                                                                     
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...